IŞIĞIN BÜYÜSÜ

Sanatsal pratiğim resim ve fotoğraf üzerine kurulu. Sanat pratiğimin merkezinde, Rönesans dönemi ressamlarının zamana meydan okuyan güzellik arayışı ve onların ustalığına duyduğum derin hayranlık yatıyor. Özellikle o dönemin tablolarında vücut bulan güzel kadın figürleri, büyüleyici ışık kullanımı ve kusursuz kompozisyonlar, çalışmalarıma ilham veren temel unsurlar.

Her ne kadar kendimi bir ressam olarak konumlandırmasam da, içimde her zaman sanata ve özellikle resme karşı tarif edilemez bir tutku taşıdım. Rönesans ustalarının seviyesine ulaşma arzusuyla birlikte gelen o tatlı endişe, beni bu tutkuyu farklı bir alana, fotoğraf sanatına taşımaya itti. Bu sayede, yağlı boya tablolarındaki o eşsiz atmosferi kendi fotoğraf dilimde yeniden yaratabiliyorum.

Çalışmalarımda, bir fotoğraf  tekniği olan “ışıkla boyama” (light painting) yöntemini kullanarak, objelerime ve modellerime ışıkla derinlik ve hacim kazandırıyorum. Bunu yaparken çeşitli ebatlarda el fenerleri ve renkli jelatin kağıtlardan yararlanıyorum. Bu teknik, ışığı bir fırça gibi kullanmama olanak tanıyarak, kadrajı adeta bir tuval gibi işlememi sağlıyor. Böylece, Rönesans resimlerindeki o dramatik ve büyüleyici aydınlatma etkilerini fotoğraflarıma aktarıyorum.

Sanatım, geçmişin ihtişamıyla günümüz teknolojisini harmanlayarak, izleyiciye zamansız bir güzellik deneyimi sunmayı amaçlıyor. Her bir fotoğrafım, Rönesans’ın ruhunu modern bir yorumla yeniden canlandırma çabamın bir yansımasıdır.